27. ŞUBAT 2012
1-SADELEŞTİRİLMİŞ ESERLER ZARAR VERİR
Başkasının tashihine de katiyen razı olamıyorum zira külahıma püskül takmak gibi başkasının sözü, sözlerimle hiç münasebet ve ülfet peyda etmiyor.
Asar-ı Bediyye ( 403 ).
Çünki ifadelerim başkasına benzemiyor. Bir harfin ve bazan bir noktanın yanlışıyla bir mes'ele değişir, mana bozulur.
Şualar 486
Hakikaten tashih mes'elesi ehemmiyetlidir. Bazan bir harfin ve bir noktanın yanlışı, kıymetli bir manayı zayi' eder. Emirdağ Lahikası-1 ( 151 )
Sâlisen: Risale-i Nur başka kitablara benzemez. Kelimelerinde hattâ bazan harfler ve noktalarında ehemmiyetli mes’eleler bulunur. Bir harfin veya bir noktanın yanlışı ile bozulur, mes’ele değişir. Bunun için tashihe çok dikkat lâzımdır, belki kitabet kadar mühimdir.
(Yazma Emirdağ Lahikası )
Hem hangi kitab olursa olsun, böyle hakaik-i İlahiyeden ve imaniyeden bahsetmiş ise, alâküllihal bir kısım mesaili, bir kısım insanlara zarar verir ve zarar verdikleri için, her mes'ele herkese neşredilmemiş. Halbuki şu risaleler ise; şimdiye kadar hiç kimsede, -çoklardan sorduğum halde- sû'-i tesir ve aks-ül amel ve tahdiş-i ezhan gibi bir zarar vermedikleri, doğrudan doğruya bir işaret-i gaybiye ve bir inayet-i Rabbaniye olduğu bizce muhakkaktır.
Mektubat 374
2-SADELEŞTİRME MESELESİNİN ASLI NEDİR ?
komünist ve masonlar, kendi zehirli fikirlerinin yayılmasına Risale-i Nur'un kuvvetli bir mâni teşkil ettiğini biliyorlar. Kur'anın hakikî bir tefsiri olmakla kuvvetli bir iman kaynağı olan Risale-i Nur'u ortadan kaldırmak veya okutmamak için çeşitli desiseler ve iftiralara başvuruyorlar.
Şualar 545
Bundan dolayıdır ki; dinsizler, komünistler, bu memlekette Risale-i Nur varken mel'unane fikirlerini saha-yı tatbike koyamadıklarından ve bir manevî bekçi gibi Risale-i Nur daima karşılarına çıktığından, Risale-i Nur'un her vecihle neşrine sed çekmeyi gaye edinmişlerdir.
İşarat-ül İ'caz ( 227 )
3-HER SINIF HALK RİSALE İ NURU ANLAR
Risale-i Nur!.. Kur'an Âyetlerinin nurlu bir tefsiri.. Baştan başa îman ve tevhid hakikatlarıyla müberhen.. Her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış... Müsbet ilimlerle mücehhez.. Vesveseli şüphecileri ikna ediyor... En avamdan en havassa kadar herkese hitap edip, en muannid feylesofları dahi teslime mecbur ediyor... Tarihçe-i Hayat 681 p3
Evet tarih-i beşer, Risale-i Nur gibi bir eser göstermiyor. Demek anlaşılıyor ki: Risale-i Nur, Kur'anın emsalsiz bir tefsiridir.
Sözler 772
«Bütün bu risalelerde, bütün derin hakaik, temsilât vasıtasıyla, en âmi ve ümmi olanlara kadar ders veriliyor.
Halbuki o hakaikin çoğunu büyük âlimler "tefhim edilmez" deyip, değil avama, belki havassa da bildiremiyorlar.»
(Mektubat sh:373)
Risale-i Nur, «Havassın fikirleri yetişmediği esrar-ı kaderiyeyi,basit avamların zihinlerine takrib edip anlattırıyor.»
(Sözler sh:786)
«Risale-i Nur bu vazifeyi; en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur'aniye ve imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlar ile isbat eder.» (Şualar sh:748)
bir çocuk onlardan en derin hakikatı anlıyabilir ve vehim ve vesveseli bırakmaz.» (Nur Çeşmesi sh:5)
“Akıl buna yol bulamaz!” demiş. Onuncu Söz Risalesi, o zâtın dehasıyla yetişemediği hakaiki;avamlara da, çocuklara da bildiriyor.» (Mektubat sh:372)
4-HAKİKAT SADELEŞTİRMEYE İZİN VERMEZ
Asâ-yı Mûsa mecmuasının Arapçaya tercümesi husussunda Ehemmiyetli âlimlerinin görüşleri Tarihçe-i Hayat’ta şöyle anlatılıyor:
Risale-i Nur, fevkalâde müstesna bir edebî üstünlüğe maliktir. En meşhur eserlerle bile kabil-i kıyas olmayan ve başlıbaşına bir hususiyeti haiz olan üslûbunda yüksek bir belâgat, fesahat ve selâset ve îcaz vardır. Hattâ Bediüzzaman'ın eserlerini Âlem-i İslâmın ısrarla arzu etmesiyle Arapçaya tercüme ettirmek için büyük İslâm âlimlerine "Asâ-yı Mûsa Mecmuası" götürüldüğü vakit, okumuşlar ve demişlerdir ki: "Bediüzzaman'ın eserlerini ancak kendisi tercüme edebilir. Risale-i Nur'daki yüksek belâgatı ve misilsiz olan fesahat ve îcazı tercümede muhafaza etmekten ve Onun ilmini ihata etmekten âciziz!" Bu suretle o yüksek âlimler, Üstadımızın faziletini ve Risale-i Nur'un kemalâtını göstermişlerdir.
Tarihçe-i Hayat 696
Yukardaki paragrafta açıkça belirtildiği uzere İslam âlimleri, Bediüzzaman Hazretlerinin ilmini ihata etmekten aciz olduklarını, yüksek uslub; belagat, fesahat ve îcazı arabi diline tercumede bile ;muhafaza edemeyeceklerini itiraf etmişlerdir.Bununla beraber;Üstadımız Risale-i Nur’ları şahsen bile tanzim ve ıslah etmeyi uygun görmediğini şöyle anlatır;
Hem yazdığım vakit, irade ve ihtiyarım ile olmadığını hissettiğimden, kendi fikrimle tanzim veya ıslah etmeği muvafık görmediğim için bir parça fehmi işkal edecek bir vaziyet aldı.
Şualar 99
Onlar ne hal ile yazılmış ise, öyle kalması lâzım geliyordu. Sonradan tashih ve tanzim etmeye me'zun değiliz!
Mektubat 488
Üstadımız kendi bile kalem karıştırmaya cesaret etmiyor;edemiyor;tanzim islah gibi girişimlerde bulunmuyorsa;ilmi açıdan onun asla dengi olmayan birtakım insanların;bu tarz girişimlerde bulunmaları;onların ŞAHSİ CEHALETİNİ;VE İHANETİNİ;isbat ederki;böylesine sufli bir ruh halinde bulunan şahısların tasarrufta bulunduğu eserler ne amaçla hazırlanır düşünülsün.
NETİCE :
Bu tarz düşünce sahibi; yani sadeleştirmeyi mudafa eden;tahribatı onaylayan kimselerin iyi niyet sahibi olamayacakları açıktır.Yukarda pek az zikr edilen beyanlar ve benzerlerinden haberdar olmamak kabil değildir.Cehalet bu mevzuda özür olamaz.Öyle ise dinsizlerin bu planına karşı mukavemet Nurcuların asli vazifelerinden biridir.
Ali Fuat T.
https://www.facebook.com/Trakbelli?fref=ts