tahkik ehline (!)... arşiv niyetine

Her cemâl ve kemâl sahibi, kendi cemâl ve kemâlini

GÖRMEK ve GÖSTERMEK istemesi SIRRINCA..... Tâ CEMAL ve KEMAL-i ma’nevîsini iki vecihle MÜŞAHEDE etsin:

Bir vechi: Bizzât nazar-ı dekaik-âşinâsıyla görsün.

Diğeri: Gayrın nazarıyla baksın.

(Sözler 120)

 

 Ve o müstağni ve hiç kimseye ihtiyacı olmayan zâtta olan terahhum ve tahannün manasını tahrik eden ve izhara sevkeden, elbette o zâttaki manevî cemal ve kemaldir ki,

TEZAHÜR etmek isterler.

Ve o cemalin en şirin cüz'ü olan muhabbet ve en tatlı kısmı olan rahmet ise, san'at âyinesiyle görünmek ve müştakların gözleriyle kendilerini görmek isterler. Yani cemal ve kemal, (çünki bizzât sevilirler) her şeyden ziyade kendi kendini severler. Hem hüsündür, hem aşktırlar. Hüsün ve aşkın ittihadı bu noktadandır. Cemal madem kendini sever, kendini âyinelerde görmek ister.....

Sözler - 628

 

RİSALE-İ NUR SON TECELLİGAH !

Muhafazası muzaaf FARZ-I AYN'dır