DESATİR-İ MÜHİMME

(KÜLLİYATTAN MÜLAHHAS)

 

 

1-                  Siyasîleri irşad ve siyasî mes’elelerde istikameti temin etmek vazifelerini, siyasetin zevkine ve merakına kapılmadan yapılması; hem günlük hayatta değil, belki islâmın menfaatı ve Nurun maslahatı icab ettirdiği bazı zamanlarda bakmak; hem bu işleri yaparken, halkın ve nurcuların dikkatini ve merakını çekmeden ehilleri beyninde mahfî olarak ifa etmek...

 

2-                  Halkın ve Nur cemaatinin ciddi bir lüzum olmadığı halde bu zamanın günlük politikasını merakla takip etmelerinin zararlarını beyanla ve bu tarz hareketi takbih eden tavırlar ile, siyasete karşı müvazenesiz alâkadarlıklarla manen mani olacak bir hiss-i ictinabı, vicdan-ı âmmeye telkin etmek. Zira: cemaatın ferd üzerindeki tesiri büyüktür. Böylece siyasî heyecanlarla şiddetli münakaşalar ve muhasemet ve tefrikalar ile islâm uhuvveti sarsılıp zararlara yol açılmasın...

 

 

3-                  İttihad-ı İslâmın büyük vesilelerinden biri olan: dinî ve siyasî cemaatlardan –Mütecaviz din düşmanları müstasna- hiçbiri ile münakaşa tarzında ve birbirini ithamlarla çürütmek olan menfî düsturlar ile ve aleyhe geçirecek tavırlarla mukabele etmemek, ancak tamirci ve dost yapacak makam da hakikatı izah etmek. Din düşmanlarıyla ise, zaruret-i katiye olmadan meşgul olmamak ve muhatab olmamak...

 

4-                  Nur cemaatı ve hizmeti genişledikçe: geniş dairelerin cazibeleri çok olduğundan ve herkeste, hususan gençlerde ve bilhassa ehl-i mektebte o geniş dairelere kuvvetli meyl bulunduğundan o geniş daireye ayrıca bir teşvike hiç ihtiyaç kalmadığı cihetle, daima medrese hizmetlerine ve imana hâlisane hizmetin ehemmiyetine teşvik etmek ve bilhassa lisan-ı hal ile buna nümüne olmak...

 

 

Ayrıca geniş daireye kabiliyet ve fıtrî meyl gösterenlere, Nurun gaye ve mesleğine aykırı olmayıp vesile olabilecek şekilde şâşâlandırmadan mecra vermek...

5-                  Nuru has dairesinin evsafiyle, geniş dairesindeki ahvali iltibas etmemek. Yani: has daire ehlinde; îman-ı tahkikî kuvveti ve a’zamî ihlâs, fedakârlık ve istiğna gibi ulvî evsafı iktiza etmesi; hem bu evsaf; tesanüd-ü hakikiyeyi netice vermesi ve bu hakiki tesanüd ise, avamın tam itimadını kazanıp, bu itimad ile avamın hem manevî, hem içtimaî istikametini temin etmekte müessir olmak gibi derin hikmetlerini idrak ederek mezkûr evsafı kazanıp yaşamaya cehd göstermek. Hem tevasüren devam etmesi icab eden has dairenin hizmet ve evsafına haiz olan kabiliyetleri, mezkûr evsaf, ruhlarında meleke haline gelmesi ile Nurun îmanî hizmet kısmının idamesini te’min etmek gibi hususlardır.

Bu gibi hususlar, aynı zamanda Merhum Zübeyir Abinin akvalî ve ahvalî hayatında müşahede edilirdi.

 

Not: Rüştü Abiden alınmıştır. Rüştü abi Zübeyir abiyle bu mektubtaki beş maddeyi tezekkür ediyorlardı.